Sigara ve Beyin

Beyin insan vücudundaki en önemli organlardan birisidir. Sigara ile beyin ve sinir sistemi hastalıkları arasındaki ilişki iki açıdan önemlidir. Bunlardan birisi sigaranın bağımlılık yapıcı etkisi, diğeri de sigara içilmesi durumunda beyinle ilgili olarak ortaya çıkan sağlık sorunlarıdır.

Sigara bağımlılık yapıcı bir maddedir. Sigara içenlerdeki bağımlılık, sigara dumanı içinde bulunan nikotin hızla beyine ulaşarak haz duyusu meydana getirir. Bir süre geçince kişi nikotinin haz duyusunu arar hale gelir ve sigara içmeye yönelir. Sigara ile beyin arasındaki ilişkinin diğer boyutu ise, beyin ve sinir sistemini de sigaranın neden olduğu hastalıklardır. Sigara genel olarak damar sisteminde bozukluğa yol açtığına göre, beyindeki damarlarda da sigaranın olumsuz etkileri görülür. Sigara içinde damar tıkanması, beyin kanaması, felç (inme) türü rahatsızlıklar daha sık görülür. Beyin damarlarında daralma olduğundan beyin işlevleri zayıflar, düşünme ve hafıza fonksiyonlarında da bozulma olur.

Sigara kullanımı ile depresyon ve Alzheimer hastalığı arasında da ilişkiler vardır. Depresyon ile olan ilişki iki yönde de olabilir, yani sigara içen kişiler arasında depresyon daha sık görülür. Öte yandan depresyondaki kişiler daha fazla sigara içme eğilimindedir. Sigara içen kişilerde Alzheimer hastalığının daha sık görüldüğü yönünde de bilgiler giderek artmaktadır.

sigara-ve-beyin_1

Sigaranın yol açtığı bütün bu sorunlardan korunmak için sigaradan uzak durulması çok önemlidir. Sigara içmeyenler hiç içmemeli, içmekte olanlar da en kısa zamanda bu zararlı davranıştan uzaklaşmalıdır.

Sigara ile beyin ilişkisi birkaç yönden ele alınabilir. Bir yön, sigara kullanımının neden olduğu beyin hastalıkları konusudur. Bu konu içinde beynin damar hastalıkları, beyin kanamaları gibi beyindeki organik bazı sağlık sorunları ele alınabildiği gibi, bazı ruhsal hastalıkların sigara kullanımı ile ilişkisi, hatta hafıza fonksiyonları ile sigara kullanımı arasındaki ilişkiler akla gelebilir. Son yıllarda sigara kullanımı ile Alzheimer hastalığı arasındaki ilişkiler ilgi çekmiş, bu konuda pek çok çalışma yapılmış ve konu açıklığa kavuşturulmuştur.

Sigara ve beyin arasındaki ilişki konusundaki diğer yön ise, sigara kullanımının bir tür bağımlılık olması ve beyin ile bu yönde ilişkili olması konusudur. Sigara içen kişilerde sigara dumanında bulunan nikotin hızla, saniyeler içinde beyine ulaşır, beyinde bazı hormonların salınımına yol açar. Bu hormonların bir kısmı insanda haz ve mutluluk duyusu yaratan hormonlardır. İnsanların bu haz duyusunu arar hale gelmesi ile nikotine, dolayısı ile sigaraya bağımlılık meydana gelmiş olur. Bu durumda kişi aralıklarla sigara içme gereksinimi duyar. Aslında bütün sigara tiryakileri bir tek sigara içerek bu alışkanlığı edinmişlerdir. Sigara içmeyi bir kez deneyen 4 kişiden 3 tanesi sigara bağımlısı haline gelmektedir. Sigara bağımlılığından kurtulma bakımından bağımlılık mekanizmasının iyi anlaşılmış olmasının önemi vardır. Öte yandan sigara içmenin depresyon, şizofreni gibi hastalıklar üzerinde olumlu bir etkisi söz konusu değildir. Bu tür ruhsal sağlık sorunu bulunan kişilerde bağımlılık tedavisinin daha güç olduğu da akılda tutulmalıdır.

Sigara içilmesi bir tür bağımlılık olduğuna göre, sigaranın bırakılması için bağımlılığın tedavi edilmesi gerekmektedir. Sigara içenlerde iki türde bağımlılık söz konusudur. Bunlardan bir tanesi nikotin bağımlılığıdır, diğeri ise sigara içilmesi ile ilgili bazı davranışsal özellikler ve alışkanlıklardır. Bunlardan nikotin bağımlılığı gerçek anlamda bir madde bağımlılığıdır. Madde bağımlılığından kurtulmak için çoğu kez tıbbi destek almak gerekir. Bu amaçla sağlık kuruluşlarına başvurmak doğru yaklaşımdır. Sağlık kuruluşlarında nikotin bağımlılığının düzeyi ile ilgili değerlendirmeler yapılır ve her kişi için ayrı, kişiye özel bir tedavi planı uygulanır. Sigara içme davranışı ile ilgili özellikler, bazı ortamlarda ve durumlarda sigara içme arzusunun uyanmasıdır. Örneğin yemek yedikten sonra veya çay-kahve içerken sigara içilmesi, ya da sigara içen bir arkadaş ile birlikte olunduğu zaman sigara içme arzusu duyulması gibi. Bu tür davranışsal özelliklerin çözümü biraz daha kolaydır, zira sigara içen arkadaşlar yerine sigara içmeyen kişilerle arkadaşlık yapmak veya sigara içme çağrışım yapacak çay-kahve gibi içecekler yerine su içmek veya bir spor etkinliğine katılmak gibi yaşamda yapılacak bazı düzenlemelerle sigaradan uzak kalmak mümkün olabilir.

sigaraya-son

BEYİN DAMAR HASTALIKLARI

Sigara içilmesi ile damar sertliği arasında ilişki olduğu bilinmektedir. Başta karbon monoksit olmak üzere sigara dumanı içinde bulunan çeşitli kimyasal maddeler damarların yapısını bozar ve zaman içinde damar sertliği (ateroskleroz) gelişmesine yol açar. Damar sertliği beyin damarlarında da olabilir, bunun sonucunda beyin damarlarında daralma, tıkanma veya kanama şeklinde sorunlar ortaya çıkabilir. Dünyada beyin damar hastalığı sıklığı incelendiğinde, sigara kullanımının yaygın olduğu ülkelerde beyin damar hastalığı sıklığının daha fazla olduğu dikkat çekmektedir. Örneğin Kanada, Singapur gibi ülkelerde sigara içilme sıklığı çok düşüktür, bu ülkelerde beyin kanaması da azdır. Buna karşılık Romanya, Rusya, Bulgaristan gibi ülkelerde hem sigara içme sıklığı hem de beyin kanaması nedeniyle olan ölümler daha fazladır.

SİGARA VE ALGILAMA BOZUKLUĞU

Sigara içilmesi beyin damarlarında hasar meydana getirdiği için beyin yeterince kan alamaz ve bu nedenle beyin işlevleri zayıflar. Bu durum hafıza ve algılama işlevlerinde bozulma şeklinde kendini gösterebilir. Bir çalışmada algılama düzeyleri tespit edilen 889 yaşlı kişi bir yıl izlendikten sonra algılama durumları yeniden değerlendirildiğinde, sigara kullananlarda hafıza ve algılama fonksiyonunun sigara içmeyenlere göre daha fazla bozulmuş olduğu saptanmıştır. Bu yüzden yaşlı kişilerin sigara içmekten özellikle kaçınmaları gereklidir. Bir başka çalışmada Japonya’dan ABD’ye göç etmiş olan 3429 kişi izlenmiş, sonuçta sigara içenlerde algılama yeteneklerinin daha fazla bozulduğu ortaya konmuştur. Çalışma süresi içinde sigarayı bırakmış olanların algı yeteneklerindeki bozulma da az olmuştur.

İngiltere’de yapılan ve 43 ile 53 yaşlar arasındaki kişilerin incelendiği bir çalışmada isim hatırlama ve görülen nesneyi hatırlama konusundaki algı düzeylerinin sigara içenlerde daha erken bozulduğu sonucuna ulaşılmıştır. Algılama bozulmasının içilen sigara miktarı arttıkça daha fazla olduğu da belirlenmiştir.

Sigara ile algılama bozukluğu ilişkisi yalnızca yaşlılıkta ortaya çıkan algılama kusurları konusunda değil çocukluk yaşlarında da kendini göstermektedir. Sigara dumanından pasif olarak etkilenen 9-12 yaşlar arasındaki çocuklarda dil öğrenme yeteneğinin zayıfladığı ortaya konmuştur. Gebelik sırasında anne sigara içmişse doğumdan sonra bebeğin zeka gelişmesi daha yavaş olmuştur. Sigara içen annelerin dünyaya getirdikleri bebeklerin daha agresif (saldırgan) olduğu ve büyüdüklerinde sigara ve ilaç alışkanlığı edinme olasılıklarının daha fazla olduğu, bu çocuklarda zeka geriliğinin daha fazla olduğu ortaya konmuştur.

alzheimer-ve-sigara

ALZHEİMER HASTALIĞI

Sigara kullanımı ile Alzheimer hastalığı arasındaki ilişki son yıllarda çok ilgi çekmiştir. Günümüzden 10-15 yıl önce yapılmış olan bazı çalışmalarda sigara içenler arasında Alzheimer hastalığına yakalananların daha az olduğu dikkat çekmiştir. Bu bulguya dayalı olarak da sigara içmenin Alzheimer hastalığına karşı koruyucu etki yaptığı görüşü benimsenmiştir. Ancak sonradan bu bulgu üzerinde biraz düşünüldüğünde konunun bir başka yönü üzerinde durulmaya başlanmıştır. Alzheimer hastalığı olduk- ça ileri yaşlarda ortaya çıkan bir hastalıktır. Oysa sigara içenler genellikle daha erken yaşlarda bir sağlık sorunu nedeniyle hayatını kaybederler. Bu nedenle sigara içenlerin büyük bir bölümü Alzheimer hastalığının ortaya çıkacağı ileri yaşlara kadar ulaşmazlar. Sigara içmeyen kişiler sigara içenlerden daha uzun süre yaşadıkları için ileri yaşlara kadar ulaşabilirler. Bunun sonucu olarak da Alzheimer hastaları arasında sigara içmeyenler çoğunlukta olarak karşımıza çıkar. Bu düşünceye dayalı olarak yapılan geniş çaplı çalışmalar sonucunda sigara kullanımının Alzheimer hastalığına karşı herhangi bir koruyucu etkisi olmadığı ortaya konmuştur. Hatta bazı çalışmalarda Alzheimer hastalığı ve diğer demans durumlarının sigara içenler arasında daha fazla olduğu şeklinde bulgular ortaya konmuştur.

Prof.Dr.Nazmi Bilir

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

TurkeyEnglish

Contact Us