Bazı teknoloji şirketlerinin geliştirdiği ‘yapay zekâ’ hukuku ile ilgili ‘robot avukat’ çalışması bir hukuk firması tarafından kullanılmaya başlanmış bile. 2030’lu yıllarda hukukta da, hukuk şirketlerinde de yargı alanında da ‘yapay zekâ’ etkin bir şekilde kullanılmaya başlanacaktır.
Hukukta, ‘yapay zekâ’ aslında sanıldığı kadar yeni değil. 1665 yıllarında izleri var. Wilhelm Leibniz adlı o dönemin zenginlerine danışmanlık yapan bir hukukçu; “En basit kişinin bile makine kullanarak kesinlikle yapabileceği hesaplar için mükemmel insanların saatlerce köleler gibi uğraşmasına değmez!” fikrinden hareketle dört aritmetik işlemin dördünü yapacak bir makine geliştirmiş.
Bu icadı onda, “yapay zekâ hukuka da niye uygulanmasın ki” fikrini geliştirmiş. Yapay zekâlar da neticede insan aklını taklit eder. İnsan zekâsını gerektiren görevleri yerine getirir. Bir makineye doğru programlama yapılırsa belirli işlemlere karşı belirli cevaplar üretmesini mevzuat çerçevesinde yapabilir.
Bazı teknoloji şirketlerinin geliştirdiği ‘yapay zekâ’ hukuku ile ilgili ‘robot avukat’ çalışması bir hukuk firması tarafından kullanılmaya başlanmış bile. 2030’lu yıllarda hukukta da, hukuk şirketlerinde de yargı alanında da ‘yapay zekâ’ etkin bir şekilde kullanılmaya başlanacaktır.
Yapay zekâ, basit olarak bir kural dizisine göre çalışan taklit edebilme yeteneğinin bir sonucu olan algoritmadır. Robot avukat yazılımının algoritması mevzuatı en hızlı bir şekilde tarayıp, en kestirme yoldan çözümü sunması, özellikle mevzuattaki kronolojik sıraya göre arama yapması, mülga kanun ya da içtihat değişikliklerini dikkate alması, kaynak atlamaması, çelişkileri tespit etmesi hem hukuk şirketlerinin hem de mahkemelerde yargılamanın makul düzeyde yapılması için katkı sağlayacaktır. Böylelikle avukatlar da zamandan tasarruf edecek ve hukuki veri hazır olarak önlerine gelecektir.
Mesela İngiltere’de robot avukatın insanların sorularına verdiği hukuki danışmanlık neticesinde, robot avukatı kullananların, aldıkları bilgi ile birlikte yasal işlem başlatanların %60’ı açtıkları davayı kazandığı tespit edilmiş.
Hukukta ‘yapay zekâ’ ile ilgili bir uygulama bile yapılmış. 20 deneyimli avukatın 30 hukuki soruya 4 saatte %85 doğruluk oranında cevap vermesine karşın; yapay zekâ ürünü robot avukat bütün sorulara 26 dakikada %95 doğruluk oranı ile cevap vermiş.
Dünyada her alanda olduğu gibi hukukta da yapay zekâya yoğun bir talep var. Türk şirketleri bu teknolojik devrime ayak uydurabilecek mi bilemiyoruz! Teknolojinin ham maddesi Türkiye’nin yer altında fazlasıyla var. Robot avukat için donanım ve yazılımı yapacak genç beyinler de dünyada hiç olmadığı kadar ülkemizde var. Ama ne yazık ki, sürekli değişen eğitim sistemi bu hazır veriyi Endüstri 4.0 devrimine hazırlayacak bu beyinleri köreltiyor.
Birçok marka şirketin konkordato haberlerini basında görmek, yapay zekadaki bu dünya yarışında bizi umutsuzluğa sevk ediyor. Biz işsiziz, borç gırtlakta, açız; sen ise yapay zekâdan bahsediyorsun dediğinizi duyar gibiyim. Bu gerçek ise bizi umutsuzluktan öte zifiri karanlığa götürüyor.
Kazım Üstün
Kaynak: http://www.yenimesaj.com.tr
