Yapay Zeka makineler için kullanılan ve bizim “akıllı” olarak niteleyeceğimiz şekilde işleri gerçekleştirebildikleri, daha geniş bir konsepti tanımlamaktadır.
Yapay zeka, teknolojik aletlerin karmaşık problemlere karşı tıpkı insanlar gibi tepki göstermesine ve çözüm üretmesine denilebilir. Günümüzde oldukça karmaşık olan yapay zekâ konusu en basit hali ile insan hareketlerinin algoritma şeklinde robotlara uygulanmasına denilir. Şuan daha yeni yeni gelişim göstermeye başlayan yapay zekanın ilerleyen yıllarda büyük bir gelişim göstermesi bekleniyor.
Yapay zeka denildiği zaman akla daha çok robotlar ve bilgisayarlar gelir. Ancak yapay zeka sadece bunlarla sınırlandırılmamalıdır. Matematik, fizik, biyoloji gibi tüm bilim dalları yapay zekâ ile yakından ilgilenmekte ve hareket etmektedir. Tüm bu bilim dallarının beraber hareketi de yapay zekanın daha hızlı gelişim göstermesini sağlamaktadır.
İnsanlar doğası gereği basit problemleri çözebilirler. Ancak biraz zor problemlerde ise basit makineler ve hesaplama makineleri kullanılır. Bu makineler bize günlük yaşantıda büyük bir kolaylık sağlasa da problemler biraz daha karmaşık hal aldığında insanlar ve makinalar çözüm üretmede yetersiz kalmaktadır.
Yapay zekaya sahip cihazlar ise böyle bir sorunla karşı karşıya kalmıyor. Yapay zeka daha kapsamlı düşünebilme yetisine sahip olduğu için en zor problemleri ile basite indirgeyerek çözebilmektedir. Son yıllarda yapay zeka üzerinde yapılan araştırmalar sadece bu teknolojinin gelişmesine değil aynı zamanda insanoğlunun kendi beynini daha iyi anlamasına da yardımcı oluyor.
Özellikle bir şeyi algılamak için kullanılan görsel ve işitsel hafıza üzerinde yapılan araştırmalar aslında beynin daha fazla işlevi olduğunu ve bu işlevin tam olarak kullanılamadığını ortaya çıkarmaktadır.
Yapay zekanın sınırlarını ve yapabileceklerini kavramak için ilk olarak kendi beynimizin neler yapabileceğini anlamamız gerekiyor. Ancak şuan için kendi beynimizi bile tam olarak keşfedebilmiş değiliz. Bu nedenle uzmanlar yapay zekanın sınırlarını araştırmak yerine yapay zekanın hangi alanlarda daha verimli kullanılabileceğini araştırmakta ve bu araştırmalar doğrultusunda geliştirmelerini yapmaktadırlar.
Yapay zeka geçmişten beri tartışma konusu olan bir şey olsa da yapay zeka için ortaya atılmış olan iddiaların büyük bir kısmı halen kesinliğini kanıtlayamamıştır.
Gelişen teknoloji sayesinde yapay zekanın kullanım alanları da genişlemiş olsa da sürekli olarak yeni kullanım alanlarının ortaya çıkması hangi alanda daha kullanışlı olduğunu gösteremiyor. Son 50 yıla bakıldığında genel olarak bazı özel problemlerin çözümünde yapay zekanın kullanıldığını görebilirsiniz.
Yapay Zekanın Uygulama Alanları Nelerdir?
Yapay zeka gelişen bir teknoloji olarak eli alındığında şuanda en yaygın kullanılan teknolojilerden bir tanesi olarak kabul edilebilir. Özellikle otonom kontrol özelliği sayesinde askeri alandaki uygulamaların vazgeçilmezi olan yapay zeka, bunun yanı sıra bankacılık ve bilgisayar sektörlerinde de çok fazla tercih ediliyor.
Yapay zekaya sahip robotların sayısının her geçen gün giderek artması da buna bir kanıt olarak gösterilebilir. Günümüzde birçok filme konu olan yapay zekanın gelecek yıllarda günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olacağı ve yaşam standartlarımızı en üst seviyeye çıkartacağı kesin gibi görünüyor.
Yukarıda bahsedilen kullanım alanları bunun sadece sınırlı bir kısmı olsa da özellikle askeri alanda yapay zekanın kullanımı çok eskiye dayanmaktadır. Geçmiş yıllardan beri uzmanlar bu konu üzerinde araştırma yaparak askeri alanda kullanılabilecek yapay zekaya sahip yeni aletler ve robotlar üretiyorlar.
Kısa sürede olmasa da yakın bir gelecekte savaşlarda insanların yerine robotlar yer alacakmış gibi görünüyor. Yapay zeka kullanım alanları günümüzde daha çok eğlence sektörü ve oyun dünyası gibi görünse de şuan yapılan araştırmalar ve teknolojik gelişmeler göz önüne alınarak yapay zekanın yakın bir gelecekte hayatımızın içine gireceği söylenebilir. Bu da hayatımızdaki birçok şeyin tamamen değişeceği anlamına geliyor.
Yapay Zeka Nasıl Ortaya Çıktı ?
Yapay zeka olgusu uzunca bir süredir konuşulan bir olgu – Yunan mitolojisinde dahi bizim davranışlarımızı taklit etmek üzere tasarlanmış mekanik insanlardan bahsediliyor. İlk bilgisayarlar ortaya çıktıkları zamanlarda basit aritmetik ve hafıza işlemlerini yapabildikleri için “mantığı olan makineler” olarak tanımlanmışlar. Bu işlevlerinden dolayı onları mekanik beyinler olarak düşünmek çok da yanlış değil.
Teknoloji ve daha da önemlisi zihnimizin nasıl çalıştığını anlama seviyemiz artış gösterdikçe Yapay Zekayı anlayış şeklimiz de değişime uğradı. Sürekli daha da karmaşık hale gelen hesaplamalar yerine, bu teknolojiyi insanların karar alma süreçlerini taklit edebilen ve insanların gözünden gördüğü şekilde işlemleri tamamlayan yapılara çevirmeye çalışıyoruz.
Yapay Zekalar – zeki davranmak üzere tasarlanmış araçlar – iki temel gruba ayrılıyorlar – uygulamalı veya genel. Uygulamalı YZ ile çok daha yaygın şekilde karşılaşmak mümkün – ürünlerin ve hisselerin akıllı bir şekilde alım satımını yapan veya otonom arabalarda manevra sistemini yöneten tasarımlar bu grup içerisine giriyorlar.
Genelleştirilmiş Yapay zekalar– teoride her tür görevi yerine getirebilecek sistem veya cihazlar olarak karşımıza çıkıyorlar ve bu tür yapılar çok daha az yaygınlar. Fakat günümüzde en heyecan verici gelişmelerin gerçekleşmekte olduğu alan da tam olarak bu alan. Bu alan ayrıca Makine Öğrenmesinin gelişimine de olanak sağlamış oldu. Genelde Yapay Zekanın bir alt dalı olarak tabir edilen Makine öğrenmesi (Machine Learning) mevcut teknolojik ve bilimsel gelişmenin öncüsü konumda.
Gelecekte insan benzeri yapay zekaya sahip makineler üretmemize teknolojik olarak neredeyse kaçınılmaz gözüyle bakılıyor.
Teknolojinin korkunç bir hızla geliştiği günümüzde, yapay zeka ve makine öğrenmesi alanlarında gördüğümüz gelişmeler bizi hem heyecanlandırıp hem korkuturken, belki de görmediğimiz bilmediğimiz gizli yapılan gelişmeler nasıldır insan düşünmeden edemiyor.
www.milliyet.com.tr
