İTÜ Arı Teknokent kapsamında faaliyet gösteren ve genç bir ekipten oluşan online pazarlama araştırma platformu Adgager tarafından 2018 yılında yapılan ankete göre Türk halkının yapay zeka ve robotlara sıcak baktığı ve yapay zeka gelişmelerini merakla takip ettiği ortaya çıkıyor.
Fakat, Nurseli GÖZÜAÇIK ile SEN NE DERSİN? Programında Nurseli GÖZÜAÇIK sokağa mikrofon uzattığında Yapay Zeka ile sorduğu sorulara Türk Halkından çok ilginç cevaplar alıyor.
İnsanların yerini Yapay Zekanın almasını istermisiniz?
Robotların ne gibi dezavantajları olur?
Yapay Zeka hakkında ne biliyorsunuz?
Yapay Zekanın avantajları ve dezavantajları nelerdir?
sorularının cevaplarını “SEN NE DERSİN?” programının spikeri Nurseli GÖZÜAÇIK Taksim sokaklarında arıyor…
Halkın yapay zekaya karşı “Yapay zeka gelse benim işimi yapsa ben ne yapıcam” şeklindeki bakış açısını nasıl değerlendiriyorsunuz? Toplumda yapay zeka bu yüzden mi pek hoş karşılanmıyor, halkımızın işine kök salmış olması daha verimli bir ülke olmamıza engel midir?
Yapay Zeka Batı toplumlarında ağır, zor, monoton ve pis işlerden insanın uzaklaştırılıp daha rahat ve eğlenceli işlere yönelmesi ve insanın kendine daha fazla zaman ayırması için bir araç olarak düşünülürken, Türk toplumunda işimizi elimizden alacak, toplumun değerlerini altüst edecek fuzuli bir masraf olarak düşünülmektedir..
Nod32 ile parayı bulamayan eset robotu ek iş olarak yapay zekaya bulaşmış
Yapay zeka kaçınılmaz olarak gelecek. Günümüzdeki çalışmalar her ne kadar gelişmiş makine öğrenmesi, arama ve optimizasyon rutinleri de olsa yapılan atılımlar ile birlikte beyin akıl yürütme işlevlerinin dijital dünyaya aktarılması, belki replika analog beyinler, kuantum bilgisayarlarla eş zamanlı çözülebilen optimizasyon rutinleri vs. ile insan beyni hatta ondan kat be kat üstün(sonuçta enerji, algılama sınırı vs. yok) sistemlerin ortaya çıkması kuvvetle muhtemel. Bundan kaçış olmadığı gibi ai gelişimi kanımca toplumsal anlamda da dönüşümlere neden olacak. Misal işsiz kalmaktan korkan çoğu insan hali hazırda hem vasıfsız iş yapan hem de yine nüfusa bağlı olarak ortaya çıkan işleri yapanlar genellikle. Zaten bu yüzden 75-80 milyonluk bir ülkeyiz ama 5 milyonluk ülkelerin teknolojilerini ortaya çıkaramıyoruz. Örneğin insanlara yere çöp atmayı öğretemediğimizden bir dünya temizlik işçisi çalışıyor, 50 m ilerideki markete gitmeye üşendiğimizden her yerde bakkal var. Devlet entegre bir otomasyon sistemi oluşturamadığından zilyon tane memur çalışmakta. Çin’de işler daha vahim. Seri üretim tezgahlarında binlerce insan tek bir vida sıkıyor, ufak bir yere lehim yapıyor. Şu anda herkes istediği sayıda çocuk yapma özgürlüğüne sahip. Kişilerin çocuk yetiştirme vasfı olup olmadığına, maddi durumlarının yeterliliğine bakılmadan istediği sayıda çocuk yapabiliyor. Çünkü piyasanın da vasıfsız iş gücüne ihtiyacı var. Sayı azalınca insanlar daha fazla maaş ve hak talep etmeye başlıyor. Halbuki vasıfsız sayısı artınca anında kapının önüne koyup torbadaki diğer vasıfsızlarla devam edebiliyorsunuz. İşte yapay zeka ile birlikte üretim sistemlerinin vasıfsız ihtiyacı azalınca devletler de buna göre kısıtlamalara gidecek. En az üç çocuk söylemleri yerini en fazla bir çocuk söylemlerine bırakacak. Dünya nüfusu kendini yeni şartlara göre hizaya çekecek vb.
Türk halkı, zekası olmayıp aklı olan müstesna bir halktır. Ortada henüz zeka denecek bir yapıt yok. Ama ben size yaptğımız otomasyon işleri sonucu hattan alınan işçilerin düşüncelerini anlatabilirim. Hangi hattı kontrole gitsek işsiz kalacaz diye bir kaygıları oluyordu. Benim önerim ise şöyle oluyordu, kendinizi geliştirin, öyleki sizin yaptığınızı bir makine yapamasın.
Ilker Yüksek çok haklısınız İlker Bey halkın bu zihniyetini değiştirebilmek için tek yol topluma gelişim ve üretim bilincini aşılamak. Hazırcılığa alışmış ve değişime karşı olan bi millet olduğumuz için her türlü inovasyon ve üretim faaliyetine düşman gözüyle bakıyoruz. Adam midye satıyor yapay zeka benim işimi yapınca ben napıcam diyor, aslında bu noktada bence her iki tarafta da sıkıntı var. Hem halk teknolojiyi yanlış yorumluyor hem de firmalar ve medya teknolojiyi yanlış tanıtıyor. Teknolojinin gerekli ihtiyaçları karşıladığını ve genel istihdamı bozmayın sadece toplumun seviyesini arttırdığını göstermemiz gerekli. Tutup da her insanı işinden edecekmiş gibi bir izlenim uyandırmamalıyız, sonuçta şuan Onur Sencan ın da dediği gibi alt düzey işleri yapan bir sürü insan var ve gidip bu insanlara desek bak sen şunu öğren ben seni burada çalıştırayım burada da bu robot çalışsın desek çoğu bunu kabul etmez. Halbuki şuan vasıfsız işçi olarak çalışanlar çok çok basit bir iki konuda bilgi sahibi olsalar bambaşka yerlerde çalışabilirler. Zaten işsizlik dediğimiz şey de tembellikten dolayı oluşuyor, iş arama çabası bile olmayan kahvede oturup devlete laf söylemekle yetinen bir millet ne kadar çalışmaya açık olabilir? Okuyan kesim bile zaten bu zihniyetten sıyrılamadığı için yeni şeyler üretme bilincine sahip olamıyor.
Suriyeliler varken, şu an yapay zeka düşünemezler zaten sektör feci halde. 500 liraya 12 saat suriyeli işçi çalıştırılıyor. Bakın memlekette Yapay Vicdan var, biz zekasını arıyoruz beyler.