Mümin Sekman, “Herşey Beyinde Başlar” adlı kitabında, beynimizi daha etkili bir şekilde kullanmak için bir çok yararlı öneriler sunmaktadır. Buradaki öneriler, çeşitli araştırmalarca da desteklenmektedir.
Açık havada yürüyor musunuz?
İnsan beyni ayaktayken %10 daha fazla çalışıyormuş. Önemli kararlar alırken yürümek öneriliyor. Örneğin Steve Jobs iş başvurusu yapan adaylarla hep yürüyerek mülakat yaparmış. Antikçağ filozofları derslerini yürüyerek anlatırlarmış. Oksijen ve hareket, beynin fit kalması için çok önemli. Evinizi yeterince havalandırmamak bile, beyninizi yavaşlatabilir.
Bugün “yeni” bir şey öğrendiniz mi?
Yeni bir yabancı dil öğrenmeye çalışmak, yeni bir beceri edinmeye çalışmak, resim yapmaya başlamak, fotoğraf çekmek, her gün birkaç yeni sözcük öğrenip kullanmaya çalışmak… Bu tür yeni beceriler edinmek, genel olarak beynimize fayda sağlıyor. Sekman, “Beyni yoran en önemli şey monotonluktur” diyor. Ezber yapanların Alzheimer riskini azalttığına dair bir araştırmadan da söz ediliyor. Her gün yabancı dilde yeni kelimeler ezberlemeye çalışabilirsiniz. Bunu yapamıyorsanız, alışveriş listenizi veya telefon numaralarını ezberlemeyi deneyebilirsiniz.
Bugün beyninizi şaşırttınız mı?
Farklı dünya görüşü olan kişilerle birlikte olmak, farklı kitaplar okumak, çocuklarla vakit geçirmek, hayvanlarla oynamak, yeni yerler gezmek görüş açınızı zenginleştirir. Davranışlarda değişiklik yapmak da beyne faydalı. Eve hep aynı yoldan gidiyorsanız, yarın farklı bir yoldan gidin. Sağ elinizle yazıyorsanız, bir dahaki sefer solla yazmayı deneyin. Evin hep aynı koltuğunda oturuyorsanız, farklı bir köşesinde oturun. Bebeğiniz için de aynı şey geçerli. Örneğin bebeği kucağınızda bir dakika boyunca aynı yöne doğru tutuyorsanız, bir dakika sonra farklı yöne doğru tutun. Böylece etraftaki farklı, yeni nesneler görecektir, bu da beyninde yeni bağlantılar oluşmasını sağlayacaktır.
Bir müzik enstrümanı çalıyor musunuz? En azından bugün hiç müzik dinlediniz mi?
Çeşitli araştırmalar, müzik enstrümanı çalmanın beynin anatomisini değiştirdiğini ve hücrelerin daha hızlı ve doğru düşünmeye yardım ettiğini gösteriyor. Müzik dinlemek aynı derecede etki sağlamıyor, ancak yine de bir faydası var. 1990’larda yapılan bir araştırmada, üniversite öğrencilerinin Mozart dinledikten sonra geçici bir süreyle IQ skorlarında artış görülmüş. Hatta bunun üzerine “Mozart Etkisi” diye bir kitap bile yazılmış!
Bulmaca çözerek akıl kaslarınızı çalıştırdınız mı?
Sekman, “Bulmacalar akıl kaslarını çalıştırır” diyor. Özellikle Sudoku gibi bulmacalar ve satranç gibi dikkati geliştiren, odaklanmaya yardımcı olan oyunlar oynayabilirsiniz.
Uykunuzu yeterince alıyor musunuz?
İyi uyku, kaliteli bir beyin için çok önemli. Einstein günde 10 saatten fazla uyuyormuş! Çok uyuduğu için çok zeki demek temelsiz bir çıkarım olur, ama iyi uyumasaydı belki bu kadar sağlam bir beyni olmazdı, çünkü uykusuzluk beyin hücrelerini öldürüyor. Uyku, öğrenme potansiyelini ve zihinsel performansı da arttırıyor. Örneğin Almanya’da 18-32 yaş arası kadın ve erkeklerle yapılan bir araştırmada, katılımcılara bir dizi karmaşık matematik problemi verilmiş. Uykusunu alan grup, uykusuz gruba göre üç kat daha başarılı olmuş. Kısacası, yastığınızla daha fazla zaman geçirin. Ayrıca aranızda düzenli bir ilişki olsun, çünkü uyku süresi kadar düzeni de beynin iyi çalışması için önemli.
Düzenli kitap okuyor musunuz?
Kitap okumak da zihin kaslarını çalıştırıyor. Erken dönemde kitap okuma; çocukların okul çağında başarısına, hayal gücünün artmasına; empati, iletişim, dinleme, konsantrasyon gibi becerilerinin gelişmesine büyük katkı sağlıyor. Ayrıca çocukla kitap okumak, anne baba ve çocuk arasındaki iletişimi ve duygusal bağı geliştirmeyi de sağlıyor. Düzenli kitap okumak demek her seferinde yeni sözcüklerle karşı karşıya gelmek demek. Dolayısıyla erken dönemde ve sık kitap okuma sözel yeteneğin gelişmesinde çok önemli rol oynuyor. Bu tür ailelerde yetişen çocuklar 2-3 yaşında bile daha farklı koşullardan gelen çocuklara göre çok ileride oluyor.
Düzgün besleniyor musunuz?
Düzenli ve doğru beslenme beynin düzgün çalışması için çok önemli. Özellikle balık, beyin denince en çok akla gelen besinlerden biri. Haftada bir kez yağlı balık tüketmek fayda sağlıyor. Bunu yapamıyorsanız da en azından Omega 3 ve Omega 6 yönünden zengin takviyeler almak öneriliyor. İsveç’te 4000 genç erkek ile yapılan çalışmada, haftada iki kez balık yemeninin zeka testinde sözel ve görsel-uzaysal skorlarını %10’ün üzerinde arttırdığı tespit edilmiş. Journal of Epidemiology and Community Health dergisinde yayınlanan bir araştırmada da, 4000 çocuğun beslenme alışkanlıkları ile IQ testi sonuçları arasındaki ilişkiye bakılmış. Taze meyve, sebze, et, balık, tahıllı gıdalar alan ve işlenmiş gıdaları daha az tüketen çocukların, işlenmiş gıdalar tüketen çocuklara göre IQ skorları daha yüksek çıkmış. Fast-food’dan ve ambalajlı yiyeceklerden ne kadar uzak durursak, beynimiz başarıya o kadar yakın oluyor.
Şeker tüketiminiz kontrollü mü?
Fazla şeker tüketimi, uzun vadede, öğrenme ve hafızaya olumsuz etki ediyor. Yüksek miktarda şeker alındığında, duru düşünme yeteneğimiz sekteye uğruyor.
Zamanınızı kaliteli faaliyetlerle mi geçiriyorsunuz? TV’yi kapalı tutuyor musunuz?
American Journal of Preventative Medicine’da 2010’da yayınlanan bir araştırmada, 4000 kişinin genel zeka düzeyine ve her gün ne kadar TV izlediklerine bakılmış. En çok TV izleyenler, en düşük skorları almışlar. Iowa Devlet Üniversitesi’nden başka bir araştırmada da iki saatten fazla TV izleyen öğrencilerin hiperaktivite gibi dikkat bozuklukları teşhisi ihtimali iki kat daha yüksek çıkmış. Çocuğun beyin gelişiminde de bu çok önemli. Zaman içinde beynin ne yönde gelişeceği, nasıl şekillendiği, çocuğun yaşadığı deneyimlerle ilişkilidir. Zamanını sürekli televizyon izleyerek, bilgisayar oynayarak, telefonundan mesajlar atarak geçiren bir çocukla; spor yapan, müzik dinleyen, ailesiyle zaman geçiren, eğitsel faaliyetlere katılan bir çocuğun beyni daha farklı biçimlerde gelişecektir. Yeni bir deneyim yaşadığımızda “nöron’’ adı verilen beyin hücreleri harekete geçer ve bunların arasında yeni bağlantılar oluşur. Bu, beynimizin zaman içinde belli bir noktada takılı kalmadığını, değişebildiği anlamına gelir.
Zihinsel zevklerinizi zenginleştiriyor musunuz?
Charles Darwin, “Hayatımı bir kez daha yaşamak zorunda kalsaydım, haftada en az bir kere şiir okumayı ve müzik dinlemeyi kural haline getirirdim. Belki böylece, beynimdeki şu an zayıflamış kısımları aktif tutabilirdim” demiş. Bu tür faaliyetler beynin farklı yönlerden çalıştırdığı gibi, Sekman’ın ifadesiyle, “beyinsel zevk alma kapasitesini” geliştiriyor ve estetik algımızı da güçlendiriyor.
Bunun için neler yapabilirsiniz? Darwin gibi siz de şiir okuyabilirsiniz. Her gün güzel özdeyişler okuyabilirsiniz. Güzel bir resme ya da fotoğrafa bakabilirsiniz. Sevdiğiniz bir müziği tercihen gözünüz kapalı dinleyebilirsiniz. Gözünüzü açtığınızda beyniniz daha iyi çalışıyor olabilir!
Ne düşündüğünüzü düşünüyor musunuz?
Bir konu hakkında düşünürken, nasıl düşündüğünüzü de gözlemleyin. Düşünmek üzerine düşünmek, düşünce kalitesini artırıyor.
Beyninizi motive ediyor musunuz?
Günde aklımızdan 60 bin ile 80 bin arası düşünce geçiyormuş. Hayatınızda görmek istemediklerinizi değil, istediğiniz sonuçları aklınızın odağında tutun. Olumlu şeyler düşünmek, olumlu sonuçları çoğaltıyor.