Bebeğin beyin gelişimi diğer organlar gibi daha doğmadan anne karnında başlar ve 10 yaşına kadar süren hızlı bir yolculuğa başlar. Döllenmeyi takip eden üçüncü haftadan itibaren beyin hücreleri gelişmeye başlar.
Beş aylık fetus 5 beş duyudan dokunma ve duyma yetisine sahiptir. Yedinci ayda fetus, hayatı boyunca sahip olacağı 86 milyar beyin hücresinden hemen hemen tamamını edinir. Bu da anne karnının beyin gelişimi sırasında olağanüstü bir sistem olduğunu kanıtlar.
Memorial Antalya Hastanesi Nöroşirürji Bölümü’nden Op. Dr. Bülent Fahri Kılınçoğlu, bebeklerin anne karnındaki beyin ve sinir gelişimi hakkında hamileliğin en riskli dönemin ilk 4-6 hafta sürecinde olduğunun altını çizerken ”Bu dönemde annenin beslenme durumu, kullandığı ilaçlar, fiziksel ve ruhsal sağlığı bebeği etkileyecek ve ileriki yaşamında belirleyici rol oynayacaktır. Öte yandan beyin ve sinir sistemi gelişimi açısından dengeli beslenmenin önemi ispat edilmiş, özellikle folik asit eksikliği durumunda organ ve doku gelişiminde bozukluk olabileceği, kalıcı sakatlıklara yol açabileceği saptanmıştır. Sağlıklı sinir sistemi gelişimi için son derece önemli olan ve tablet halinde alınabilen folik asit aynı zamanda taze sebze, meyve, patates, baklagiller, kepekli ekmek ve sütte de bulunmaktadır.” demektedir.
Bebeğinizin beyin gelişimi için beslenmenizi ihmal etmeyin
Gebelikte bebeğin gelişimi için folik asit tek başına yeterli olmamaktadır. Bunun yanında sağlıklı ve çeşitli beslenme ile su alımına dikkat etmek gerekmektedir. Sadece belli vitamin ve minerallerin alımı yeterli görülmemelidir. Protein ve enerji içeren gıdalar ile taze meyve-sebze tüketmek bebeğin sağlıklı gelişimi adına önemlidir.
Bunların yanı sıra ağır olmayan egzersizler ve ruh hali de bebeğin beyin gelişimde önemli etkenler arasında bulunmaktadır. Bu konularda mutlaka kadın hastalıkları ve doğum doktorlarından yardım alınmalıdır.
Bebeğin beyin gelişimi testlerle takip edilebilir
Gebelik sırasındaki tüm testler bebeğin sinir sistemi ve beyni ile ilgili bilgi vermektedir. Sinir sisteminin normal gelişebilmesi için gebeliğin sağlıklı ilerlemesi çok önemlidir. Buradaki en önemli konu, bebekte kalıtsal hastalık olmamasıdır. Bununla ilgili gebelikte yapılan kan testleri ve ultrasonlar önem taşımaktadır. Gebeliğin 11-14. haftalarında yapılan ikili ve 16-18. haftasında yapılan üçlü testler bebeğin olası bir genetik problem taşımasındaki riski belirtmesi açısından önemlidir.
Burada alınacak sonuçlarda riskli bir durum görülürse farklı testlerde yapılabilmektedir. Son zamanlarda gündeme gelen fetal DNA analizi de bu konuda adı geçen testlerden biridir. Bebeğin anne kanına geçen DNA’sının analiz edilerek bakılan bir testtir. Ayrıca bebeğin genetik yapısının çıkarıldığı amniyosentez, koryosentez ve koryok villüs biyopsisinin sonuçları da beyin gelişimi ile ilgili direkt ve önemli bilgiler vermektedir.
Bebeğin beyin gelişimide risk durumu MR ile tespit edilebilir
Gebelik takibinde yapılan ultrason görüntülemeler bebeğin sinir ve beyin gelişimi için çok önemli bilgiler vermektedir. Beyinin temel yapısı ve ventrikül adı verilen beyindeki karıncıkların genişliğinin belirlenmesi için önemlidir. Ayrıca omurga bütünlüğü de ultrason görüntülemelerle az bir yanılma payı ile saptanabilmektedir.
Gebeliğin 21-22. haftalarında yapılan ayrıntılı USG bebeğin sinirsel gelişimini göstermektedir. Riskli gebeliklerde çocukta bir sorun olduğu şüphesi varsa gebelikte MR çekilebilmektedir. Bu bebeğin sinirsel gelişimini daha net olarak göstermektedir. Ancak MR uygun hastalara uygun koşullarda çekilmesi durumunda faydalı olmaktadır.
Beyin hastalıklarına erken cerrahi müdahale hayat kurtarıcıdır
Bebeğin sinirsel gelişiminde sorun olabileceği düşünüldüğünde, aileyi karşılaşabilecek sorunlar hakkında bilgilendirmek gerekmektedir. Doğumdan hemen sonra bebeği değerlendirip, düzeltici cerrahi tedavi planlanacaksa kazançların ve risklerin aileye anlatılması gerekmektedir. Bebeklerde, omurilik kaynaklı kese ile doğum (meningosel, meningomyelosel) ve beyindeki su karıncıklarının gelişmesi olarak tanımlanan hidrosefali, en sık karşılaşılan sinir sistemi problemleridir. Bu problemlerin cerrahi olarak çözümü mümkündür ancak hastaları yakın takip etmek gerekmektedir.
Tekrarlayan ameliyatlar gerekebilmektedir. Kese ile doğan bebeklerde ilk aşamada keseler kapatılmakta, ilerleyen zamanlarda omurga veya gergin omurilik için ek cerrahi düzeltmelerin yapılması gerekmektedir. Hidrosefali hastalarında beyindeki fazla suyun ince yumuşak hortumlarla karın boşluğuna aktarılması işleminin gerçekleştirildiği şant ameliyatı gerekmektedir. Yapılacak tedavilerin vakaya özel olduğu, her hasta için değişik bir yol seçilebileceği bilinmelidir.
https://www.medikalakademi.com.tr/