Northwestern Üniversitesi Feinberg School Medicine’da yapılan yeni bir araştırmada, açlığın beyindeki işleyişi, nöronların bizleri yemeğe doğru nasıl yönlendirdiği aşağıda özetle şöyle anlatılmaktadır:
Northwestern Üniversitesi Feinberg School Medicine’da yapılan yeni bir araştırmada, açlığın beyindeki işleyişi, nöronların bizleri yemeğe doğru nasıl yönlendirdiği aşağıda özetle şöyle anlatılmaktadır:
Araştırmada deneklere önce doyana kadar tatlı yediriliyor ve bir başka günde de sekiz saat kadar oruç tutturuluyor. Her iki durumda da deneklere tatlı türünden resimler gösterilerek beyin görüntüleri inceleniyor. Denekler, tıka basa yedikten sonra kendilerine gösterilen tatlı resimlerine daha az ilgi gösterirlerken, 8 saatlik bir oruçtan sonra gösterilen resimlere, beyindeki iki bölge özellikle limbik kısım yoğun bir şekilde aktive oluyor.
Bu bilgiden yola çıkarak, Northwestern Üniversitesi Feinberg Tıp Fakültesi Profesörü ve Nörolog Marsel Mesulam, beynin bu bölgesinin güdüsel olarak sadece açlığı değil, neyi özellikle yiyeceğini de belirlediğini, ve diğer bölgenin de -beynin mekansal dikkat ağı- aç olan deneğin ilgisini yeni bir objeye-yemeğe (mekana) çektiğini açılar ve şunu ekler:
“Eğer beyinde mekansal dikkat ağı şeklinde bir işleyiş söz konusu olmasaydı, örneğin ne zaman bir tatlıcı ya da fırının önünden geçsek, kontrolümüzü kaybedip, yememiz söz konusu olacaktı.”
Ayrıca, Feinberg School Tıp Fakültesi Üyesi 07Aprajita Mohanty’ın bu araştırmadan yaralanarak yaptığı açıklamaya göre; Beyinde ihtiyaçlarımıza uyanları tespit etmeye yönelik karmaşık bir sistem mevcuttur. Uyarıcılarla dolu olan dünyamızda beynin kendisi neye ihtiyacı olduğuna karar vermekte ve o yöndeki objelere (sadece tatlılar açısından değil tüm ihtiyaçalar açısından) dikkatini yöneltmektedir.
Örneğin, bir ormanda duyduğunuz hışırtı sesi, herhangi bir olası tehlikeye karşı sizi dikkatli olmaya yönlendiriken, benzer bir hışırtı sesini ofisteyken duyduğunuz da sizin daha az ilginizi çekebilmektedir. Bu noktadan yola çıktığımızda ulaşılan sonuç; Beynin en önemli işi, çevre şartlarına göre tepki vermesidir.
Her ne kadar beyin dışarda olarak adlandırdığımız çevre şartlarına göre reaksiyon verdiğini düşünsek de aslında uyarıların ve bu uyarılara verilen tepkimelerin hepsi, hücrelerin kendi içerisindeki kimyasal etkileşimlerin oluşumundan başka bir şey değildir. Beyin hücresi neye ihtiyacı varsa, diğer hücre gruplarına yolladığı sinyallerle, verdiği komutlarla enerji aktarımını kendinden kendine gerçekleştirmektedir!.
Kaynak:http://ayliner.blogspot.com.tr/