Yapay zeka bir bilgisayarın ya da bilgisayar ile kontrolü sağlanan bir makinenin çeşitli aktiviteleri zeki canlılara benzeyen bir biçimde yerine getirebilme yeterliliği olarak tanımlanabilir.
Yapay zeka çalışmaları genellikle insanın düşünme yöntemlerini ölçümleyerek bunların benzerlerini yapay yönergeler ile geliştirmeye yöneliktir.
Teknolojide çığır açma iddiasındaki ‘yapay zeka’konusu günlük yaşamda giderek ağırlığını artırıyor. Uluslararası basında yer alan bazı başlıklar bu görüşü destekliyor. Örneğin;
Çin’de 2,1 milyar $’lık yapay zeka parkı yapılıyor. Bu park 400 firmaya ev sahipliği yapacak ve 7,5 milyar $’lık değer oluşturacak.
Birleşik Arap Emirlikleri’nde yapay zekadan sorumlu bakanlık kuruldu.
İngiltere’de 3 yıl içinde her yıl 100.000’den fazla yeni profesyonel bilim insanı, mühendis ve teknoloji uzmanına ihtiyaç belirledi.
2030 yılına kadar küresel ekonomiye 15,7 trilyon $ katkı sağlayacağı öngörülen yapay zekanın alanı öyle büyük hızla gelişiyor ki uzmanlar gelişmeleri takip etmekte zorlanıyorlar.
DÜNYA BU ALANA ODAKLANIYOR
ABD’de 2000 yılından buyana yapay zeka sistemleri geliştiren ABD’li girişimlere yıllık girişim sermayesi yatırımlarının 6 kat arttığı belirtiliyor.
Tüm dünyada yapay zekaya ilişkin makale sayısı 1996 yılından beri 9 misli artmış. 20 yıl önce yılda sadece 1500 makale yayımlanırken bugün bu sayı 20.000’e yaklaşmış. Gençler artık yapay zekanın kendi geleceklerinin bir parçası olduğunu düşünüyor ve giderek artan sayıda öğrenci üniversitede bununla ilgili alanı seçiyor. Yapay zeka ile ilgili bir alandan mezun olmak iş kapısını açan bir anahtar. Özellikle derin öğrenme ve makine öğrenme konusunda beceriye sahip olanlara yönelik iş alanlarının açılması son 1 yılda 2 misli artmış. Ve doğal olarak yatırımcılar ibreyi yapay zekaya çevirmiş bulunuyorlar. 2000 yılında bu yanan yapay zeka ile ilgili iş fikirlerinin ve girişimlerin fonlanması 6 kat, yapay zeka alanında kurulan yeni girişimlerin sayısı da aynı dönemde 14 kat artmış.
Diğer taraftan robot ithalatının uluslararası düzeyde ciddi artış göstermesi, 2000 yılındaki 100.000 robot ithalatı rakamı 2015 yılında 250.000 rakamına yükselmiş durumda.
YAPAY ZEKA KORKUTUYOR MU?
Yapay zeka konusunda insanların ne düşündüğü yönünde yapılan araştırmalarda önce önemli ve olumlu bulunurken, son yıllarda düşüncelerin negatife döndüğü de görülüyor. Bu durum insanların işlerini yapay zekanın gelişimine bağlı olarak kaybedebilecekleri endişesinin etkili olduğu şeklinde yorumlanıyor.
Peki tüm bu baş döndürücü gelişmeler neyi gösteriyor? Yapay zeka, derin öğrenme, robotik gibi gelişmeler küresel ekonomiyi yeniden şekillendiren ‘yıkıcı teknolojiler’ olarak adlandırılıyor. Yeni iş alanları açılıyor, yeni meslekler doğuyor, ancak bir sürü meslek de ortadan yok olacak. İnsanların yaptığı işi robotlar, makineler üstlenecek. İnşaat, ulaşım, tıp, muhasebe, hukuk, temizlik gibi alanlarda robotik uygulamalar hızla ilerliyor.
Endüstri 4.0, kanser taramaları, askeri uygulamalar, bilgisayar oyunları, instagram uygulamasındaki efektler, akıllı enerji şebekelerinin yönetilmesi gibi birçok alanda yapay zeka uygulamaları devreye girmiş durumda.
YENİ BİR EKONOMİ OLUŞUYOR
Yapay zekadan en fazla yararlanacak ülkenin 7 trilyon $ ile Çin olması bekleniyor. Kuzey Amerika’nın ise hızlı bir başlangıç yapacağı, ancak 2030’a kadar geçen sürede Çin’in ardından ikinciliğe yerleşeceği tahmin ediliyor. Yapay zeka uygulamalarının en olumlu etkileyeceği sektörlerin başında sağlık ve otomotiv geliyor. 2035 yılına kadar bazı sektörlerin yapay zeka katkısı ile ne kadar ilave büyüyebilecekleri aşağıdaki tabloda yer alıyor.
Profesyonel hizmetler 1,8 trilyon $
Finansal hizmetler 1,2 trilyon $
İmalat sanayi 3,8 trilyon $
Toptan ve perakende 2,2 trilyon $
Yukarıdaki tespit ve değerlendirmeler bu konuda bir araştırma raporu yayınlayan PricewaterhouseCoopers(PWC)’ ın verilerine dayandırılmıştır.
Yapay zeka teknolojilerinin 10 yıl içinde 16 trilyon $’lık bir büyüme yaratacağı görülüyor. Olay sadece büyüme değil büyük bir ekonomik ve toplumsal dönüşümü işaret ediyor. Ve her zamanki gibi bu dönüşümün kazananları ve kaybedenleri olacak. Konunun ana başlıklarını sizlerle paylaşmaya çalıştık. Türkiye’nin de bu alandaki çalışmalarını ve planlamalarını zamanında devreye alması şart görünüyor. Birileri işini kaybetmeden..
Sedat Yalçın
Kaynak: http://www.bursa.com/