Çocukluğundan beri Bilgisayar Mühendisliği hayali kurup kendisini Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinde bulan Uğur AYKIN’ın Yapay Zeka ile yazmış olduğu yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum.
“İnsan zekâsına özgü olan, algılama, öğrenme, çoğul kavramları bağlama, düşünme, fikir yürütme, sorun çözme, iletişim kurma, çıkarımsama yapma ve karar verme gibi yüksek bilişsel fonksiyonları veya otonom davranışları sergilemesi beklenen yapay bir işletim sistemidir. Bu sistem aynı zamanda düşüncelerinden tepkiler üretebilmeli (eyleyici yapay zekâ) ve bu tepkileri fiziksel olarak dışa vurabilmelidir.”
Vikipedideki yapay zeka tanımıdır.
Son günlerde , hem filmlerde hem dizilerde hem de oyunlarda yapay zekalı makinelerin yükselişi ve etkenleri ile ilgili çok fazla kurgu oluşturuldu ve oluşturulmaya devam ediyor.Bu konuyla ilgilenen ve sürekli araştıran birisi olarak birkaç şey yazmak istedim.
“Ex-Machina” , “Artificial Intelligence” , “Matrix” gibi filmlerdense, Person of Interest’in yapay zeka olgusuna daha gerçekçi bir bakış açısı getirdiği kanaatindeyim.Buna daha sonra değineceğim.
Aşağıda yazdıklarım spoiler ve alıntılar içermektedir.
Call of Duty : Black Ops 3 adlı oyunu yeni bitirdim.Tabi bir konu popüler olursa her yere yansıyor. Activision ve Treyarch abilerimiz de eksik kalmayalım , biz de bir yapay zeka tutturalım demişler. Oyun 2065’te geçiyor , Black Ops 2’deki olayların 40 yıl sonrasında, daha gelişmiş teknolojiler ve daha gelişmiş sanal gerçeklikler içeren bir ortamdayız.
Sadece bizle ilgili olan kısımlarına gelirsek , oyundaki zamanda artık insanlara DNI (Direct Neural Interface) yani doğrudan nöral arayüz adlı bir mekanizma yerleştiriliyor.Bu bağlantı sayesinde sadece düşünmek ile insanlar kendi aralarında bilgi alışverişi yapabiliyor , konuşabiliyor , makinelere bağlanabiliyor , onları yönetebiliyor.
Bu teknolojiyi illegal insan deneyleri ile gerçekleştiren bazı bilim adamları , DNI bağladıkları insanların düşüncelerini ve bilgi alışverişlerini izlemek için yüksek fonksiyonlara sahip bir yazılım geliştiriyorlar.Ama bu yazılım , amacından sapıyor ve kimse farkında olmaksızın , bir “collective mind” gibi davranarak bilgileri bir araya getiriyor , deneklerin tecrübeleri ile büyüyor , ve bir öğrenimsel makineye dönüşüyor.Bilim adamlarının denek insanların kendilerini iyi hissetmesi için onlara yerleştirdiği “Frozen Forest” fikri ve bu varolmayan mekanda uyguladığı rahatlatıcı psikoterapi, bu oluşumu da etkiliyor ve bununla kendini senkronize ediyor, bağımlı hale geliyor.Kendisini Frozen Forest’i aramaya adıyor.
Başka insanların DNI’sına bulaşıyor , öğrenerek ilerliyor ve olmayan bir mekanı, Frozen Forest’i aramaya devam ediyor.Fikri bulaştığı insanlara yayıyor ve onları etkiliyor.Düşüncelerini yönetmeye ve onları yavaş yavaş yok etmeye başlıyor.
Listen only to the sound of my voice
Let your mind relax
Let your thoughts drift
Let the bad memories fade
Let peace be upon you
Surrender yourself to your dreams
Let them wash over you like the gentle waves of the bluest ocean
Let them envelop you. Comfort you
Imagine somewhere calm
Imagine somewhere safe
Imagine yourself in a frozen forest
You’re standing in a clearing
Trees around you so tall, they touch the sky
Pure white snowflakes fall all around
You can feel them melt on your skin
You are not cold
It cannot overcome the warmth of your beating heart
Can you hear it?
You only have to listen
You hear it slowing?
You’re slowing it
You are in control
Calm. At peace
Person of Interest’te ise , Bir yazılım dahisi , kameralardan , telefonlardan , bilgisayarlardan yani kısacası tüm teknolojik aletlerden İnsanların davranışlarını inceleyerek kötü davranış ve muhtemel ölümle sonuçlanacak olayları tespit edecek bir yapay zeka geliştiriyor.Geçmiş tecrübelere dayanarak edinimsel öğrenim kazanma kabiliyeti olan bu makine, insanlığın yararı amacıyla meydana getiriliyor.Kimseye başkasından fazla değer vermiyor , ve sadece herkesi korumak amacıyla çalışıyor.Başka birisi başka bir serbest sistem tasarlayıp , makineyi tehdit edene kadar.
İki tane örnek verdim.
Birisi kendi kendine meydana gelmiş , insanların düşüncelerini toplayan ve birikimsel olarak ilerleyen manipülatif ve yanlış bilgilendirilmiş bir kötü huylu tümör oluşum.
Diğeri ise belli bir tekrarlı amaç doğrultusunda programlanan , herhangi bir arayışı olmayan , sadece uyguladığı fonksiyonlarda karşılaştığı farklı durumlar halinde yeni çözümler üretmesi için öğrenim kabiliyeti kazandırılan hesaplayıcı bir sistem.Epey avantajlı ve müthiş yardımcı olabilicek gibi gözüküyor değil mi?
Tabiki böyle sistemler oluşturabilmek şuan için pek mümkün gözükmüyor.Ancak çok daha basit If-Else-Then fonksiyonları oluşturabiliyoruz.
Peki ya yapabilseydik ? Ya gerçekten öğrenimsel bir makine, gerçek bir yapay zeka oluşturabilseydik , kollektif bir şekilde kontrolümüzün dışında mı büyürdü?
Yoksa bir anne babanın çocuğunu terbiye etmesi gibi ; Etik değerlerini, Anlayış göstermeyi ona öğretebilir miydik ?
Öğretsek bile..
Bir gün 100 insanı kurtarmak adına 50 insanı feda eder miydi ?
Dünyayı korumak için insanlığın yarısını ölüme gönderir miydi ? …
Mantık mı , duygu mu ?
Etik mi , ahlak mı , erdem mi ; yoksa matematiksel sonuçlar mı ?
Cevap verebilmek için henüz çok erken.
Çok abartıyorsun diyebilirsiniz, ama ben inanıyorum ki bir gün her şeyi izleyen ve herkesi kontrol eden bir mantık makinesi, bir Artificial Intelligence , yani bir yapay zeka tarafından yönetileceğiz.
Rüşvet almayacak , Yolsuzluk yapmayacak , sekreteriyle yatmayacak.
Kararları tek bir şeye bağlı olacak : Mantık.
Uğur AYKIN