Ölümsüz olarak sonsuza kadar yaşamak ya da yeniden dirilerek ebediyete ulaşmak için insanoğlu tarih boyunca çeşitli çabalar içine girmiştir.
Çok tanrılı dinlerden kalan mumyalama işlemi tarihte ilk olarak ölüme karşın ölümsüzlüğe inanan Mısırlılar tarafından uygulanmaya başlamıştır.
Daha sonraki yıllarda teknoloji ilerledikçe farklı teorilerin ve uygulamaların ortaya çıktığını görmekteyiz. Yıpranan ve işlevini yerine getiremeyen organları yapayları ile değiştirip sürekli modifiye edilen bir vücut elde edebileceğimiz fikri bunlardan sadece bir tanesidir. Bu sayede sürekli yenilenen vücudun ölmeyeceği düşünülmektedir. Ya da vücudumuzdaki bizi yaşlandıran, yıpratan ve hasta eden tüm hücreleri ve etkenleri nano boyuttaki yani milyar kat küçük boyuttaki robotlar ile yok edebilme fikri ile insanın ölümsüzlüğü keşfetmesi beklenmektedir.
Bunun yanı sıra vücutlarını dondurup öldürücü koşullardan kurtulmak ve gelecekte tıbbın ilerlediği dönemlerde tekrar canlandırılmaya dayanan bir yöntem olan Kriyojeni ve son olarak Dijital Beyin…Bizi ölümsüzlüğe kavuşturabilecek metotlar olarak düşünülmektedir.
İnsanoğlu tarih boyunca kendi zamanın şartlarına göre ölümsüz olmak için çok farklı metotlar denese de 2000’li yıllarda hala bunu keşfedememenin hayal kırıklığını yaşamaktadır. Fakat bu bitmez tükenmez arayış daha yıllarca sürecek gibi gözükmektedir.
Tüm bu teoriler ne kadar gerçekleşir bunu zaman gösterecektir. Ama yaşadığımız zaman ve mekânın bir gün yok olacağı ve evrenin öleceği gerçeği kenarda sinsi bir şekilde durmaktadır.
Müslüm YILDIZ
