Bebekler Yapay Zekayı Kandıramıyor!

ABD’de Kuzey Illinois Üniversitesi’nde bilim insanları geliştirdikleri yapay zeka algoritmaları ile bebeklerin açlıktan mı, uykusuzluktan mı yoksa bir hastalıktan kaynaklanan ağlamamı olduğunu fark edebiliyor.

Fotoğrafçı Rose-Lynn Fisher, 2010 yılında, gözyaşı resimleri çekmeye başladı. Sonra gözyaşlarının yapısını merak etti ve mikroskopta incelemeye başladı. Araştırma sonuçları ilginçti. Her gözyaşı ağlama sebebine göre farklılık gösteriyor, kimyevi muhtevası ve şekli değişiyordu. Üzüntüden, sevinçten, gülmekten ve soğandan dolayı ağlayanların gözyaşlarını toplayıp inceledi ve aynı nedenden ağlayanların gözyaşlarının şekli benziyor fakat farklı nedenlerden ağlayanların gözyaşı şekilleri ve muhtevası değişiyordu. Zaten gözyaşının %1’i su, kalanı insanın duygularıymış. (Gözyaşı desenlerine Rose-Lynn Fisher’ın kendi sayfasından ulaşabilirsiniz.)

Fotoğraf Sanatçısı Rose-Lynn Fisher’ın mikroskop altında incelediği gözyaşlarından bir desen

Aynı gözyaşı gibi, bebeklerin ağlama şekli de ağlama nedenlerine göre farklılık gösteriyor. İşte tam bu noktada ABD’de Kuzey Illinois Üniversitesi’nde bilim insanları geliştirdikleri yapay zeka algoritmaları ile bebeklerin açlıktan mı, uykusuzluktan mı yoksa bir hastalıktan kaynaklanan ağlamamı olduğunu fark edebiliyor. Hatta be algoritma bebeğin hastalığını bile tespit edebiliyor. Bir nevi bebeklerin konuşan dili oluyor ve ebeveynlerin erken önlem almasını sağlıyor.

Bebek ağlaması aileler için büyük bir mesele. Bazı anneler, özellikle ilk defa bebek sahibi olanlar, doğum sonrası depresyonuna (postpartum depression) giriyorlar. Anneler bebekleri doğduktan sonra kendilerini annelik için yetersiz oldukları zannına kapılıyorlar. Buna ek olarak, aile ve arkadaş çevresinden gelen sözlerle anneler sosyal, hormonal, finansal, fiziksel, zihinsel baskılara maruz kalıyor. Bazı çalışan anneler bebeklerine bakmak için işlerini bırakmak zorunda kalıyorlar ve iş hayatından ve sosyal hayattan geri kaldıklarında strese giriyorlar. Yeni annelerde bebeğin gece çok ağlaması sonucu uykusuzluk ve halsizlik baş gösteriyor. Vücudun ürettiği hormonların miktarları değişiyor ve annelerde umutsuzluk ve acizlik, kendisini değersiz hissetme ve nihayetinde ölümü ve intiharı düşünme eğilimi artıyor. Buna bir de araya her konuda ‘uzman‘ akraba ve dostlar eklenince stresin derecesi iyice yükseliyor. Bebeklerinde her ihtiyacını karşıladığı halde ağlaması ve bir türlü susmaması bebeğin derdini anlayamamak anneleri intiharın eşiğine getirebiliyor.

Yapay zeka ile bu problemler artık geride kalacak. Çünkü yapay zeka ile artık bebekler ‘konuşabiliyor’ ve dertlerini anlatabiliyorlar. Her bebeğin ağlaması benzersiz olsa da, bazı ortak özellikleri paylaşırlar. Araştırma ekibi, bebek ağlamalarının özelliklerini tespit etmek ve tanımak için zaten mevcut olan otomatik konuşma tanıma sistemine (speech recognition) dayanan bir algoritma geliştirdi. Sıkıştırılmış algılama adı verilen bu teknikle özellikle çok seyrek verilere dayanarak oluşturulan sinyal arka planda gürültüleri es geçip bebeğin sesine odaklanabiliyor.

Bu algoritma, daha önce deneyimli bebek hemşireleri ve bakıcılar tarafından tanımlanan, kaydedilmiş bebek ağıtları veritabanından seçilen seslerden, bebeklerin çığlık biçimlerini analiz edebiliyor. Mesela, bebekten “neh” sesi genellikle “aç” olmakla ilgilidir. Tipik olarak, bir bebek emme refleksine sahipse ve dilleri ağzın çatısına itildiğinde, bir “neh” sesi çıkar. Benzer şekilde, “eh” sesi bir bebeğin geğirmesi gerektiği anlamına gelir ve genel olarak konuşursak, beslendikten sonra olur.

Bu teknolojinin temeli ise makine öğrenmesi algoritması olan Doğal Dil İşleme veya diğer adıyla NLP’ye (Natural Language Processing) dayanıyor. Bu teknik konuşulan dili anlayabiliyor ve sizden Türkçe birkaç kelime duymuşsa hemen internete bağlanıp, aynı Matrix Filmindeki helikopter kullanma modülünü yükledikleri gibi, Türkçe dil modüllerini yükleyip sizinle Türkçe konuşabiliyor. Espri yaparsanız gülüyor ve üzüntülü bir ses tonuyla konuşursanız üzülüyor. Yani bu teknoloji ile robotlar ve bilgisayarlar insani duygular kazanıyorlar.

Bu projenin nihai hedefi daha sağlıklı bebekler ve daha az stresli ebeveynler. Görüldüğü gibi yapay zeka her şeye çözüm üretmeye devam ediyor.

Zafer Acar

Kaynak: https://www.karar.com/

Bunları da sevebilirsiniz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

TurkeyEnglish

Contact Us